Efes Pilsen Blues Festival 18

"EFES PİLSEN BLUES FESTİVAL" 18'İNE BASIYOR.

Türkiye'nin en uzun soluklu festivallerinden "Efes Pilsen Blues Festival" 2 Kasım'da 18. kez Blues severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Türkiye'nin 20 şehri, blues müziğin dev isimlerinden Bernard Allison, John Primer ve Adolphus Bell'i konuk edecek.

2 Kasım - 11 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Türkiye'nin tek blues Festivali Efes Pilsen Blues Festival 18, yine birbirinden ünlü blues sanatçılarını hayranlarıyla buluşturacak. Efes Pilsen tarafından Pozitif organizasyonuyla düzenlenecek olan Efes Pilsen Blues Festival Türkiye genelinde 20 şehirde, 23 konserle blues rüzgarı estirecek. Samsun'dan yola çıkacak bluescular, Trabzon, Erzurum, Kıbrıs, Antalya, Denizli, Konya, Kayseri, Mersin, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Ankara, Eskişehir, Bursa, İzmir, Çanakkale, Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ illerinde blues severlerle buluşacak.

Efes Pilsen Blues Festival her yıl olduğu gibi bu yıl da, blues müziğinin efsane isimlerini ağırlayacak. Geleneksel ve modern etkileşimlerini kendine has bir üslupla karıştırıp, özel bir dil yaratan Bernard Allison Mızıka, gitar ve zili aynı anda çalan, adeta tek kişilik bir orkestra olan Adolphus Bell, harika bir şarkı yazarı ve gitarist olmasının yanısıra dinleyenin içine işleyen sesiyle ve anlattığı hikayelerle gittiği her yerde blues severleri büyüleyen John Primer, 20 ilde gerçekleştirecekleri 23 konserle blues fırtınası estirecek.

"Efes Pilsen Blues Festival 18"in sınırları Türkiye'yi aşıyor...

Efes Pilsen Blues Festival 18 bu sene de sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp Rusya ve Sırbistan'da da blues tutkunlarıyla buluşacak. Moskova ve St. Petersburg'taki konserlerde diğerlerinden farklı olarak, Larry Garner, Larry Mccray, Sharrie Williams, Sox Gordon gibi isimler sahne alacak.

Efes Pilsen Blues Festival 18'in sanatçı bilgileri

Blues'u kendi hayatı kadar ciddiye alan adam, Bernard Allison

Bernard Allison 26 Kasım 1965 tarihinde dünyaya geldi. Babası Luther Allison sayesinde çok küçük yaşlarda siyah müziğin kökleri ve elektrik gitarla tanıştı. İlk kez yer aldığı albüm, babasının Peoria konser kayıtlarına aitti... Liseden mezun olur olmaz Koko Taylor'ın Blues Machine'ine dahil oldu, aynı zamanda Willie Dixon'ın Blues All-Stars'ında çaldı ve yine babasıyla 1983 Blues Festivali'nin en göz alıcı performanslarından birine imzasını attı. Bu arada Johnny Winter ve Stevie Ray Vaughan'dan aldığı küçük taktikler gitarda kendi karakteristik çalışını oluşturmada ona çok yardımcı oldu. 1989 yılında babasıyla birlikte blues çalıp söylemek için Paris'e taşınan Bernard'ın ilk solo albümü "The Next Generation" 1990 yılında yayınladı. Babasının ölümünden sonra yeniden Amerika'ya yerleşen Bernard, burada geleneksel ve modern etkileşimlerini kendine has bir üslupla karıştırıp müzikal kariyerini hızlandırdı.

Adolphus Bell, One Man Band

Adolphus Bell, 5 Haziran 1944 tarihinde, Birmingham, Alabama'da doğdu. 1962 yılında Pittsburgh, Pennsylvania'ya taşındıktan sonra Bell de uzun zamandır hobi olarak ilgilendiği müziğe daha çok zaman ayırmaya başladı. Uzun süre farklı gruplarda çaldıktan sonra kendi projesi One Man Band'i kurdu ve sokaklarda, ev partilerinde konserler vermeye devam etti. 60'lı yıllardan beri de müzisyenliğinin yanında, yine o zamanlar başladığı aktivistliğe de durmadan devam eden Bell, çocuklar yararına konserler vererek, sokak çocuklarının hayal kırıklıkları ve kederlerini müzik aracılığıyla atmalarına yardımcı oluyor.

Adolphus Bell çalabildiği birçok enstrümanla dinleyicilere tek kişilik bir orkestra dinliyormuş hissi veriyor. Blues'a bakış açısı yüzünden Juke Boy Bonner ve Guitar Gabriel gibi isimlerle aynı yerde anılan Bell, her fırsatta ölene kadar müzik yapmak istediğini söyleyerek Blues'a duyduğu aşkı dile getiriyor.

İnsanın içine işleyen sesiyle gerçek bir hikaye anlatıcısı; John Primer

Gospel ve R & B geleneğine sıkı sıkı bağlı bir ailede, Mississippi'de yetişen gitarist, gençliğinde kilisede sahneye çıktı ve mahallede yapılan irili ufaklı mangal partilerinden, nişan törenlerine kadar her kutlamada müzik yaptı. Primer, 18 yaşına bastığında, yeni seyirciler ve sesler keşfetmek üzere Chicago'ya taşındı. 1964 yılında ilk grubu The Maintainers'ı kurarak The Place, The Bow Tie ve Lover's Lounge gibi barlarda verdiği konserlerle kısa sürede üne kavuştu.

Daha sonra The Brotherhood'a katılan Primer, sonrasında kendi benzersiz tarzını ve repertuarını oluşturmaya başladı. Kariyerinin parlak günlerinin başlamasıyla 1979 yılında efsane şarkı yazarı ve basçı Willie Dixon'ın grubu The Chicago All-Stars'a katıldı ve bu grupla çıktığı turneler sayesinde kendine has hayranlık verici slide ve vokal tekniklerini oluşturdu. Primer'ın yeteneği karşısında büyülenen bir diğer müzisyen ise Muddy Waters'tı ve Primer'ı sadece grubunda gitarist olarak değil, ön grup olarak da kullanıyordu. 1983 yılında ölümüne kadar Waters, Primer'a adeta öncülük etti ve aralarındaki baba-oğul ilişkisi o ana kadar sürdü. Waters'ın ölümünden sonra Magic Slim'e katılan Primer, 14 yıl boyunca Magic Slim & The Teardrops'la birlikte bütün dünyayı turladı. 1995 yılına ise nihayet "The Real Deal" isimli ilk solo albümünü yayınladı. O günden bugüne kadar da albüm yapmayı hiç bırakmadı. Harika bir şarkı yazarı ve gitarist olmasının yanı sıra Primer, insanın içine işleyen sesiyle anlattığı hikayelerle de uğradığı her şehirde blues-severleri büyülemeye devam ediyor.